KORONAVİRÜS, CORONAVİRÜS
Kısaca
COVİD-19
Çin'in Vuhan
kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan koronavirüs
salgını dünyaya yayılmış bulunmaktadır.
Johns Hopkins Üniversitesi'nin
verilerine göre, dünya genelinde görülen koronavirüs vakalarının toplamı 1,5
milyon civarına ulaşmıştır. Toplam can kaybı ise 80 binin üzerinde olduğu gibi
iyileşenlerin sayısı da 300 binin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. En fazla
vaka görülen ülkeler ABD, İspanya ve İtalya olarak sıralanmıştır. En yüksek can
kaybı da İtalya'da olmaktadır.
İlk kez Aralık ayında
görülen ve "2019-nCoV" olarak adlandırılan virüs, Koronavirüs ya da
Corona Virüsü adıyla bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 Şubat'ta
koronavirüs kaynaklı hastalığa "Covid-19" adını
vermiştir. Daha sonra küresel salgın anlamına gelen "pandemi" olarak
ilan edildi. WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid-19'un
"korona"nın co'su, "virüs"ün vi'si ve hastalık kelimesinin
İngilizcesi "disease" sözcüğünün d'sinden türetildiğini açıkladı.
PEKİ SİZE BİR SORU, GERÇEKTEN COVİD-19'UN
SİZİN İÇİN ANLAMI NE? SİZ BU VİRÜSLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Ben bu yazımda
kendimi korona virüsü olarak hayal ettim ve hakkımda çıkan haberler
doğrultusunda bazı düşüncelerimi paylaşmak istedim. Sizce ben gerçekten
Çinlilerin yarasa yemesi sonucunda ortaya çıkmış olabilir miyim? diyelim ki
öyle olsun tüm Çinliler benim yüzümden hastalandı peki ya yarasa ya da diğer
memeli ve küçük hayvanları tüketmeyenler neden hastalandı? Ben nasıl oldu da
tüm dünyaya bu kadar hızlı yayıldım ve diğer ülkelerde virüsün çıkış
merkezinden daha çok insanı hasta etmeyi başardım? Düşünmeye başlayınca insan
beyni türlü sebepler bulabiliyor gerçekten. Peki kaçınız benim bir laboratuvar
ortamında, bir insan eliyle üretilip, henüz panzehirim bulunmadan hızla
yayıldığımı düşünüyor? 21.yy. dünyasında verilen biyolojik bir savaşın ve gizli
planların sonucunda, ortaya çıkışımda kimler hem fikir?
Birçok insanın
sesini duyar gibiyim. Her biriniz söylediğim en az bir sebep üzerine düşündünüz
ve birinde karar kıldınız. Burada değinmek istediğim nokta fikirlerin doğruluğu
ya da yanlışlığı değil. İnançlarımız! Hepimiz bir şekilde bir sebebe inandık ve
sonuç olarak ortaya çıkmış bu virüsle mücadele ediyoruz. Üzerimizde oluşan
korku algısının etkisiyle hareket ediyoruz ve sosyal izolasyona özen
gösteriyoruz daha doğrusu göstermeye başladık. Zamanında eleştirdiğimiz soğuk
ya da mesafeli bulduğumuz insanlar gibi, bir metre kuralıyla yaşıyoruz. Oysaki
onlara karşı ne kadar ön yargılıydık farkında mısınız? Onların bir nezaket
kuralı olarak gösterdiği tavrı; kibir, soğukluk ve uzaklık olarak algıladık
çoğumuz ve saygısızca eleştirdik. Ve şimdi o çok sevdiğimiz insanlara karşı bir
metre kuralını uygulamaya başladık. Bazılarınızın ne yani herkese, en
sevdiklerimize karşı sürekli mesafeli mi olalım dediğini tahmin edebiliyorum.
Söylemek istediğim bu değil insanlara karşı takındığımız ön yargılı tavra benim
asıl eleştirim. Birkaç satır yukarıda da söylediğim gibi her birimizin farklı
inançları var ve biz bunlara saygı duyduğumuz sürece güzeliz. İnançlarımız
doğrultusunda ve içimizden gelen o doğru sesle hareket ediyoruz. 2020'de birçok
kişi uçan arabaları bekliyordu fakat bir virüs sayesinde temizlik ve hijyenin
önemini öğrendik. Ve birlik beraberlik içinde saygıyla bu süreci daha az
hasarla atlatabileceğimizi gördük. Çok özendiğimiz Avrupa topluluklarının
haline ve insanlara gösterdikleri tavra şahit olduk. Emekli maaşı ödedikleri yaşlıları ben
yaşlı demek istemiyorum yaşça ileri insanları, ölüme mahkûm bıraktılar. Kimin
parasını kimden korudular? O insanlar yıllarca çalışmanın karşılığında, müşkül
durumda olmamak adına yaptıklarının bedelini canlarıyla ödediler. Bizler ise
hep onları ve yaptıklarını üstün gördük. Kendi ülkemizin değerlerine ve
insanlarına destek olmayı değil sözlerimizle köstek olmayı tercih ettik. Ve bu
süreçte anladık ki bazen yapılanları çok abartmamak lazım bir şeylere körü
körüne bağlanmamamız lazım.
Ülkemizin eleştirilecek
birçok yönünün olduğunu bilerek söylüyorum ki bu virüs işinde biz diğer
ülkelere fark attık. Öyle ki bizi Avrupa Birliğine kabul etmeyenler bizim
göndereceğimiz sağlık yardımlarına muhtaç oldu. Diğer ülkelerin bize muhtaç
olmasından dolayı elbette mutlu değilim. Ama bu dünyada tek olmadıklarının,
insan gücünün bazı durumlarda yetersiz kaldığını ve büyüklenmenin doğru
olmadığını her birimiz “covid-19” ile öğrenmiş olduk. Düşününce birçok
ülkeye göre hala çok şanslı durumdayız. Çünkü diğer ülkelerin aksine yıllardır
içinde büyüdüğümüz gelenek ve göreneklerimizin aslında bizi birçok hastalıktan
koruduğunun farkına vardık. Yaşça ileri olanlarımızı ölüme terk etmek yerine
onların bilgi ve tecrübelerinden yararlandık. Bilim insanlarımız laboratuvarlarda,
sağlık çalışanlarımız hastanelerde, polislerimiz sokaklarda, öğretmenlerimiz
evlerinde çocuklara online eğitim vererek ve tüm hizmet sektörlerimiz üstlerine
düşen görevi fazlasıyla yerine getirerek bu sancılı süreci diğer devletlere
oranla daha az kayıp vererek atlatıyoruz. Ve bir gün tamamen atlatacağız.
Ben covid-19 olarak söylemek isterim ki; tüm bu yaşananlar insan olma,
unutulan değerlerinizi bilme, kendinizi keşfetme, ön yargılarınızı ya da
tabularınızı gözden geçirme, gelenek ve göreneklerinize sahip çıkma,
birbirinize destek olma, birlik olma, sağlıklı olmanın kıymetini anlama ve
aldığınız tek bir nefesin bile ne kadar önemli olduğunu hatırlama açısından
size verdiğim bir moladır. Lütfen bunu özümseyerek değerlendirin.
Dünyada
ki tüm etkim bitene kadar sağlıcakla ve evde kalmanız dileğiyle 😊
☆ ABG ☆
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder